YURTDIŞI KOMİTESİ | “Avrupa’nın her yerini eylem alanına çevirelim”

H. Merkezi: Efrin’e dönük TC işgaline karşı 22 Ocak tarihinde “Efrin’e sefer olur, zafer olmaz” diyerek bir açıklama yapan Türkiye Komünist Partisi/Marksist Leninist’e bağlı Yurtdışı Komitesi (TKP/ML-YDK) “Avrupa’da bulunan tüm güçlerimiz Kürt halkıyla birlikte işgal sona erene kadar sokakları asla boş bırakmamalıdır. Her yerde faşist Türk ordusunun bu işgali teşhir edilip Efrin halkının yanında olduğumuzu gösterelim” dedi.

Elimize e-posta yoluyla ulaşan 22 Ocak tarihli açıklamada “İşgalci faşist Türk ordusu haftalardır iç kamuoyuna yönelik yaptığı propagandayla işgal için zemin hazırladığı Efrin’e 20 Ocak 2018 tarihinde binlerce asker, yüzlerce tank ve ağır silahlarıyla girdi. AKP’nin İşgal harekatına diğer faşist odaklar MHP ve CHP de tam destek verdi. Bu, aynı zamanda “Yenikapı ruhu”nun yeni bir versiyonu ‘Milliyetçi Cephe’nin savaş ayağının da oluşturulmasıdır. Faşist Türk devleti, bölgedeki gerici bir güç olan ÖSO’yu yanına alarak başlattığı saldırıda, daha ilk saatlerde onlarca sivil yaralanırken, 7 çocuk da hayatını kaybetti” denildi.

 

“Türk devleti başından beri Rojava’nın düşmesi için uğraşıyor”

Açıklamada şu cümlelere yer verildi: “AKP, 2016 yılından bu yana uyguladığı OHAL ve çıkardığı KHK’lerle yönettiği bu süreci 2019 yılına kadar taşımak istiyor. Belediye, milletvekili ve cumhurbaşkanlığı seçimlerini kazanmak için milliyetçiliği ve ırkçılığı sürekli sıcak tutarak “devletin bekası” safsatasıyla Efrin’i işgal etmiştir.

Türk devleti artık sadece Türkiye Kürdistan’ı için değil, Kürdistan’ın tüm parçaları için de büyük bir tehlikedir. Osmanlı’dan cumhuriyete devredilen bu düşmanlık ve işgalci gelenek Kürtlerin yabancısı oldukları bir durum değildir. Mazlum Kürt ulusu; Irak, İran, Suriye ve Türkiye’de 100 yıldır ezilmiş ve katliama uğratılmıştır. 1923 yılında parçalanan Kürdistan, bu barbar, gerici ve faşist rejimler tarafından toprakları ilhak edilmiştir.

Kürtlerin Suriye iç savaşında elde ettikleri statüye karşı Türk devleti başından itibaren düşmanca bir tutum aldı. Kürtlerin katledilmesi ve Rojava’nın düşmesi için IŞİD ve El-Nusra gibi faşist gerici çetelere her türlü destek verilerek saldırılar gerçekleştirildi. Tüm bu saldırıları boşa çıkartan Kürtler, Rojava’da gerçekleştirdikleri devrimle yeni bir gelecek kurdular.

Suriye’de, IŞİD çetelerinin yenilgiye uğratılmasının ardından Suriye’nin yeniden yapılanması için başlayan görüşmelere PYD’nin katılması kaçınılmaz bir hal alınca, Türk devleti her türlü tehdide başvurarak, Astana, Cenevre ve Soçi görüşmelerine Kürtlerin katılmasını engellemeye girişti.

Suriye’deki pazar paylaşımında Rusya ve ABD emperyalizmi de Kürtlere oynayarak kendi paylarına düşeni almak için Kürtleri kurbanlık koyun gibi kendi pis emellerine alet etmeye çalışıyorlar. Rusya’nın işgalden birkaç gün öncesi Türk devletiyle yaptığı doğalgaz boru hattı antlaşmasının hemen ardından, faşist Türk ordusunun Efrin’e saldırması arasındaki pazarlığın iyi görülmesi gerekmektedir. Keza ABD emperyalizminin de Kürtler üzerinden Türkiye’yle yaptığı muhtemel pazarlıklar ve ABD emperyalizminin ‘Türkiye önceden bizi bilgilendirdi’ açıklaması ve Türk devletinin de ‘Kimse bize engel olmuyor’ demeçleri bu işgale karşılık gelmektedir.”

 

“Avrupa’nın her yerini eylem alanına çevirelim”

“Türk devletinin işgal hayali kursağında kalacaktır. Daha önceki tüm işgal girişimleri nasıl direnişle püskürtüldüyse Efrin işgali de yeni bir direniş hamlesiyle boşa çıkartılacaktır. Efrin’de dalgalanan YPG bayraklarını indiremeyecek, hiçbir direnişçiyi kollarında taşıdıkları sembollerle ‘toprağa’ gömemeyeceksiniz! Tek bir gerçek varsa, o da, Türk askerlerinin Efrin’den sağ çıkamayacağıdır. Kürtler, yıllardır kazandıkları savaş tecrübelerini Efrin’de zafere dönüştürecektir. Daha şimdiden tüm sivil yerleşim yerleri, evlerini ve mahallelerini terk etmeyeceklerini ifade ederek, büyük bir direniş göstermek için genel bir seferberlik ilan etmiş bulunuyorlar.

Rojava’da bulunan TKP/ML TİKKO Rojava Komutanlığımız da dahil devrimci güçler faşist Türk ordusunun işgaline karşı mazlum Kürt ulusunun yanında direnişe katılarak bu işgali boşa çıkartacaktır.

Avrupa’da bulunan tüm güçlerimiz Kürt halkıyla birlikte işgal sona erene kadar sokakları asla boş bırakmamalıdır. Her yerde faşist Türk ordusunun bu işgali teşhir edilip Efrin halkının yanında olduğumuzu gösterelim. Avrupa’nın her yerini eylem alanına çevirelim. Hiçbir birey ben olmasam da olur dememelidir. Gün bu işgale karşı çıkma, mazlum Kürt ulusunun yanında olduğumuzu gösterme günüdür!” diyen TKP/ML-YDK açıklamasını şu sloganlarla sona erdirdi: “Kahrolsun Faşist Türk Ordusunun Efrin İşgali! Direniş Kazanacak, İşgalciler Kaybedecek! Yaşasın Ulusların Kendi Kaderlerini Tayin Hakkı! Yaşasın Dayanışma, Yaşasın Direniş!”