Kobane’de Kadın ve Özsavunma Çalıştayı

Kobane: 2-3 Nisan tarihleri arasında YPJ’nin öncülük ettiği “Kadın özgün gücü özgür toplumun teminatıdır” şiarıyla yapılan çalıştay 16 askeri örgütün katılımıyla gerçekleştirildi.

Rojava’nın Kobane kantonunda yapılan çalıştaya YPJ, YJA STAR, YJŞ, YPS JİN, QSD, MLKP/KKÖ, Şehba Kadın Savunma Güçleri, TKP/ML TİKKO Rojava Komutanlığı, Mınbiç Askeri Meclisi, Rakka Meclisi, Parastina Jin, YAT, KBDH, HAT, Betnehren Kadın Güçleri, Kadın Asayişi olmak üzere 16 askeri örgütten 160 kadın katıldı.5 oturumda gerçekleşen çalıştayın konu başlıkları şöyle:

1.Ortadoğu’da siyasal ve askeri gelişmeler

2.Kadının erkeğin ve devletin karşısında özsavunmasının önemi,

3.Kadının meşru savunma çizgisinde rolü ve durumu

4.Kadının askeri örgütlenmelerdeki önemi

5.Kadın hareketlerinin birleşik mücadele çizgisinde örgütlenmelerinin önemi

 

“Önce kadınları vurun”

YJA STAR adına yapılan sunumda kapitalist sistemin “Önce kadınları vurun” anlayışının Ortadoğu’da hüküm sürdürülmek istendiği, savaştan en çok kadınların olumsuz etkilendiğini, bu yüzden en çok kadınların özsavunmasına yüklenmek gerektiği ifade edildi.

MLKP adına yapılan açıklamada özsavunmanın var olma mücadelesi, devrimin değiştirici gücü olduğu belirtildi. MLKP KKÖ temsilcisi, askeri alanda görünürlüğü artırmak, dünya kadın örgütleriyle ortaklaşmak, kadın yoldaşlığına dair eğitimler örgütlemek, Kürtçe ve Arapça dil eğitimleri yapmak gibi önerilerde bulundu.

YPS Jin temsilcisi ilhamlarını YPJ ve YJŞ’den aldıklarını bodrumdaki çığlıkların cevapsız kalmaması için YPS Jin’i örgütlediklerini söyledi.

“Özsavunma özörgütlülüktür”

TKP/ML TİKKO Rojava Komutanlığı adına Kürtçe yapılan konuşmada Türkiye ve Ortadoğu’da gerici faşist güçlerin ilk elden kadınlara zulüm uyguladığını kadınların bireysel tepkilerinden örgütlü eylemlerine kadar yapılan tüm eylemlerin özsavunma olduğu ifade edildi.

Komutanlık adına konuşan Diren Dersim, özsavunmanın öz örgütlülük olduğunu bu yüzden her alanda kadın örgütlenmelerin oluşturulması gerektiğini söyledi. Özsavunma tek başına ne askeri ne de siyasi, ne tek ne çok, bunların hepsidir diyen Dersim, özsavunmayı demokratik ve askeri alanlarda yapılacak çalışmalarla örgütlemek gerektiğini belirtti.

“Zulüm bugün sadece Kürt kadınlarına uygulanmıyor”

Kadın Asayiş temsilcisi H. Kinem Suriye’de çeşitli milliyetlerden kadınların birlikte mücadele etmesi gerekliliğinden bahsetti. Kinem, “Zulüm bugün sadece Kürt kadınlarına uygulanmıyor, bu yüzden de tek başımıza kurtuluşumuzu sağlayamayız” dedi. “Kadınlar hiçbir zaman silah ve savaşı kabul etmedi. Ama ne zaman saldırı olduysa silah tutmaktan da geri kalmadı” diyerek birlik vurgusu yaptı.

Rakka Askeri meclisi adına söz alan Sozdar Rakka, Rakka’da Şengalli Ezidi kadınların esir tutulduğunu ve mutlaka Rakka ve Ezidi kadınları özgürleştireceklerini söyledi.

YPJ adına söz alan Nujin Derik, Rojava’da El-nusra, ÖSO, Suriye Rejimi ve Daişle savaştıklarını, “eğer kadınlar olarak silah tutmasaydık, bu süreçlere kadar gelmezdik” dedi. Kapitalist devletlerin kendi yönetim şekillerini kabul etmediğini belirten Derik, özsavunma daha fazla güçlendirilmezse, bugün DAİŞ biter, yarın yeni bir çeteci örgütün ortaya çıkabileceğini söyledi.

2 gün süren çalıştayın ardından 4 Nisan’da Miştenur tepesinde bir yürüyüşle sonuç bildirgesi açıklandı.

Çalıştayın sonuç bildirgesi şu şekilde:

1. Başta Kürt Halk Önder Abdullah Öcalan’ın İmralı zindanında geliştirdiği tarihsel direniş çizgisi ve bütün zindanlarda faşizme karşı başlatılan açlık grevini selamlıyor, başta Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’ın özgürlüğü olmak üzere tüm siyasi tutsakların özgürlüğü için mücadeleyi radikalleştirme ve süreklileştirme

2. Zirveleşen erkek egemen zihniyetini ifade eden faşist, militarist, gerici ve hegemonik güçlere karşı kadının meşru savunma anlayışını örgütlülüğünü ve kararlılığını geliştirme, bu temelde ortak bir kadın savunma mekanizmasının oluşturulması için çalışmaların gündeme alınarak somut adımlara gidilmesi

3. Nerede ve hangi kadına karşı girişilen bir saldırı varsa, kadına dayatılan erkek ve devletlerin çizdiği hiçbir sınırı tanımadan gerektiği yerde meşru savunma hakkının sonuna kadar kullanılması ortak savunma örgütlülüğünün geliştirilmesi ve bunun süreklileştirilmesi

4. “Kendini bil, kendini savun” ilkesi temelinde her örgüt kendi çatısı altında tüm kadınlara öz savunma bilinci ve örgütlülüğünü kazandırmak, bu temelde öz savunma akademilerini yaygınlaştırarak, eğitim çalışmalarını bu temelde örgütleyip, geliştirmek

5. Kadının meşru savunma ve öz savunma alanında elde ettiği kazanımların ortaklaştırılması, tecrübelerin bu anlamda paylaştırılması açısından ortak buluşma zeminlerinin ve örgütlülüklerinin geliştirilmesi

6. Demokratik Suriye Federasyonunun ordusu olan QSD içerisinde özgün-özerk örgütlenmesine ağırlık verilmesi, Rakka, Mınbiç, Şehba ve Derezor’da kadın savunma örgütlülüğünün geliştirilip güçlenmesi

7. Başlatılan Rakka ve Tabka hamlesiyle Daişin elinde bulunan EZidi, Arap ve Türkmen kadınların kurtuluşunun sağlanması, bunun için devam eden hamleye aktif katılım gösterilmesi

8. Kadın özsavunma ve meşru savunma anlayışının daha da güçlendirilmesi için bu tür çalışmaların uluslararası düzeyde de geliştirilmesi, bunun dünyanın her yerindeki direnen, kendini savunan kadınlarla ortak dayanışmanın geliştirilmesi, süreklileştirilen ilişkiler üzerinden ortak örgütlenmelere gidilmesi

9. Suriye Demokratik Federasyonu’na karşı gelişecek her türlü saldırı, taciz vb. girişimlere karşı uluslararası güçlerin duyarlı olması gerektiği yerde meşru savunma hakkını kullanması