RÖPORTAJ | “Kaypakkaya’nın bayrağı asla yere düşmeyecek!”

????????????????????????????????????

Rojava: Proletarya Partisi’nin Kobanê sürecinin başından beri varlığını sürdürdüğü Rojava ve Suriye’de savaşçı öznelerle Rojava açılımını, Nubar Ozanyan’ı, HBDH’yi konuştuk. Sorularımıza TKP/ML TİKKO savaşçıları Mahir Bakırcıyan ve Misak Manuşyan cevap verdi:

– Kendinizden biraz bahseder misiniz? Sizi Rojava’ya getiren nedir?

Mahir Bakırcıyan: Rojava’ya görevli olarak gelmedim. Partimiz ile hiçbir ilişkim yoktu ilk geldiğim zamanlar. Gönüllü olarak katıldım. Katkı sunmak için geldim. İlk önce 2014’te Kobane’nin özgürleştirme hamlesinde YPG saflarına katıldım. Dünyanın her yerinden buraya savaşmaya gelen Enternasyonal Savaşçılar ile Enternasyonal Tabur’da kalırken Parti’yle tanıştım. Orhan yoldaş ile ilk defa burada karşılaştık. Orhan yoldaşın etkisiyle Parti’ye katıldım. Enternasyonal Tabur Komutanlığı’na ise BÖG, enternasyonal savaşçılar ve örgütlerin ortak kararı ile seçildim.

– Rojava Devrimi’ni nasıl değerlendiriyorsunuz?

– Rojava devrimini sömürü, baskı ve zulüm altında kalmış bir ulusun devrimi olarak görüyorum. Emperyalizm ve yerli işbirlikçilerine vurulmuş bir darbe, kaldırılan isyan bayrağı olarak görüyorum. Bu devrim Ortadoğu’da birçok halkı, milliyeti kapsayıcı hale gelmiş olan bir devrimdir. Aynı zamanda kadınların ve ötekileştirilenlerin devrimidir. Bölgesel olarak da ilerici ve demokrat niteliğe sahiptir.

– Cephede hangi özgürleştirme hamlelerinde yer aldınız?

– Cephede savaş tecrübelerimiz oldu. Kobane, Hol, Mumbiç, Rakka köy ve şehir savaşlarına katıldık. Belli zamanlarda cephede nokta tuttuğumuz da oldu. Şehir, köy ve arazi savaşlarında tecrübelerimiz oldu. Bu tecrübelerimizi yoldaşlarımıza aktaracağız. Tecrübe aktarılmayıp bir kişide kaldığı zaman hiçbir anlamı yoktur çünkü.

– Partimizin Rojava açılımını nasıl görüyorsunuz?

– Partimizin Rojava açılımı önemli bir açılımdır. Kürt ulusunun kendi kaderini tayin hakkını kabul eden ilk örgüt olarak, burada bulunmamız gerekiyordu. Kürt ulusu ile dayanışmak, onlarla birlikte savaşmak bizim için bir görevdir. Bu görev önderimiz İbrahim yoldaşın bize vermiş olduğu bir görevdir. Rojava’yı görmezden gelmek ise şovenizmdir. Kendine MLM bilimini rehber eden herkes, buradaki gerçekliği görmek zorundadır. Partimizin Rojava açılımı bu anlamıyla devrimci bir açılımdır.

– Rojava Devrimi’ne katkı sunmuş bir Parti olarak şehidiniz, gazileriniz ve yaralı yoldaşlarınız bulunmaktadır. En son Komutan Nubar Ozanyan’ı şehit verdiniz. Ozanyan’ı en son nerede ve ne zaman gördün? Senin üzerinde ne gibi etkiler bıraktı?

– Orhan yoldaşı en son şehit düştüğü sabah gördüm. Onu anlatmak gerçekten kolay bir şey değil. Partimize, önderimize yürekten bağlı bir yoldaştı. O mütevazi emekçi ve fedakar bir yoldaştı. Ben daha önce böyle bir devrimci ile karşılaşmadım. Klasik komutan özelliklerine sahip olmayan bir komutandı. Gerçek öncü, önde yürüyen, talimatı ile değil, pratiği ile önderlik eden bir yoldaştı. Kendisini övmeyen, hiçbir şeye sahip olmayan bir komünistti. Tek bağımlılığı ideolojisi idi. Anlattığı gibi yaşayan bir yoldaştı.

– Parti Karargahında günlük yaşantınızı nasıl örgütlüyorsunuz?

– Karargahta Partimizin ilke ve politikaların uygun devrimci bir yaşam sürdürme çabası içindeyiz. Karargahta planlı ve düzenli olarak askeri ve ideolojik eğitim yapmaktayız. Günlük yaşamdan okumalar yapıp yoldaşlarla tartışmalar yürütüyoruz. Ayrıca cepheye giden yoldaşların görevleri ile yoğunlaşıyoruz.

 

“Parti okulu hayal olmaktan çıkmış, gerçeklik kazanmıştır”

– Ortadoğu, dolayısıyla Suriye Rojavası’nda neler oluyor?

Misak Manuşyan: Ortadoğu’da dengeler son 25 yıldır hızla altüst oldu. Olmaya devam etmektedir.

Tüm bu grift değişimleri yaşadığımız tarihsel süreçte Rojava’da devrimci güçlerin bir devrimine tanık oluyoruz. Elbette ki bu devrim ne sosyalist ne de bir komünist partinin önderlik ettiği demokratik halk devrimi niteliğine sahiptir. Henüz tamamlanmamış, fakat ciddi kazanımlar elde etmiş Rojava devrimine önderlik eden güç Kürt Ulusal Hareketidir. Bir yandan cephede, emperyalist devletlerin ve onların uşakları bölge devletlerinin yarattığı DAİŞ çeteleri ile savaşılıyorken diğer yandan kantonlarda devrimin cephe gerisini örgütlüme savaşını sürdürmekteler.

– Bu anlattığınız durum için şartlar elverişli diyebilir miyiz?

– Coğrafyada konjonktür, kelimenin her anlamı ile devrimcidir. Şartlar devrimler için alabildiğine elverişlidir. Nesnel şartlar, samimiyet ile devrim iddiası taşıyan tüm devrimci örgütler için muazzam olanaklar sunmaktadır.

– Partiniz bu durumun neresinde?

– Bugün böylesi bir tabloda Partimizin, Ortadoğu’ya, aradan geçen onca yıldan sonra yeniden ciddi adım atma çabasını, devrim iddiamızda büyük bir ileri adım, ciddi bir devrimci hamle ve tartışmasız, son yılların en nitelikli açılımı olarak değerlendiriyorum. Bölgedeki yoldaşlarımızın pratiklerinin partimizi HDBH bileşenleri içinde saygınlığı ve güvenilirliği tartışılmaz bir yere yükselttiğini söylemek mübalağa olmaz. Bölgedeki konumlanışımız, Partimizin ülkemizde belirlediği devrim stratejisine, her anlamda fevkalade imkanlarla çevrelenmiş pozisyona sahiptir.

– Partiniz içerisinden gelen darbe için ne diyeceksiniz?

– Bu girişim sonrası ortaya çıkan tablo görevlerimize yoğunlaşmamızı sekteye uğrattı; devrime seferber edilmesi gereken enerjimizi dağıttı, halk savaşına, gerilla savaşımımıza odaklanması gereken ilgimizi çok ciddi anlamda sekteye uğrattı. Bu elbette doğrudur! Ancak hiç kuşkumuz yoktur ki bu darbe bizleri daha da güçlü kılacak ve ayağa dikecektir. Ve iktidar mücadelemizde mevcut kadrolarımız ve potansiyel kadro adaylarımız için çelikleşmenin, iç düşmana karşı daima komünist uyanıklık ve dikkate sahip olmanın yaşamsal ders ve tecrübesi olacaktır.

– Son olarak vermek istediğiniz mesaj var  mı?

– Sevgili yoldaşlar; Bizler, Partimizin Ortadoğu Bölge Komitesi ve ordumuzun Rojava Komutanlığı içerisinde yer alan savaşçılar, savaşçı partililer olarak partimize ve tüm yoldaşlarımıza güveniyoruz. Bu zorlu sınavı da başarıyla geçeceğimizi biliyoruz. Sizler de bizlere inanın ve güvenin! Önderimiz İbrahim Kaypakkaya’nın inşa ettiği Partimizin, Ordumuzun ve gençlik örgütümüzün bayrağı asla yere düşmeyecektir! Böylesi tarihi/hayati bir kavşakta inancını hayatı ile bayraklaştıran Nubar Ozanyan yoldaşımızın efsaneleşen komutanlığını daha da yükseklere çıkartacağımıza and içtik!

 

Rojava’dan doğal muhabir