Tekirdağ ve Bakırköy’de Tutsak Partizanlara “ceza”, süresiz açlık grevindeki Tutsak Partizan’a soruşturma

H.Merkezi: Tutsak Partizanlar, gazetemize gönderdikleri mektuplarla açlık grevi eylemleri nedeniyle haklarında “ceza” verildiğini duyurdular.

Bakırköy, Kandıra 1 ve 2 No’lu F Tipi, Tekirdağ 1 No’lu F Tipi ve 2 No’lu T Tipi, Kayseri-Bünyan, Urfa ve Elazığ Hapishanelerinde 12 Şubat’tan itibaren birer haftalık dönüşümlü açlık grevi yapan Tutsak Partizanlar, dayanışma eylemlerine hapishane idarelerin tahammül edemediğini ve “ceza”larla yıldırmaya çabaladıklarını belirttiler.

 Bakırköy’de ceza ve soruşturma

Bakırköy Kadın Hapishanesi’nde tutulan Tutsak Partizanlar Deniz Akbıyuk ve Yelda Öztürk, açlık grevlerine destek amacıyla yaptıkları birer haftalık açlık grevi eylemleri nedeniyle iki ay 1etkinlikten men cezası” aldı.

Tutsaklardan Hiyem Yolcu hakkında da başladığı süresiz açlık grevi nedeniyle soruşturma başlatıldığı öğrenildi.

Tekirdağ: “Ortaya konulan irade karşısında bunlar hiçtir”

Tutsak Partizanlar olarak birer haftalık dönüşümlü açlık grevini Tekirdağ 1 No’lu F Tipi Hapishane’de de hayata geçirdiklerini yazan Coşkun Akdeniz, ağırlaştırılmış tutsaklara verilen cezaların daha yoğun bir yanı olduğuna dikkat çekerek “Fakat ortaya konulan irade, özgürlük düşü, bu yürüyüş karşısında bunlar hiçbir şeydir elbette” dedi. Akdeniz şunları yazdı:

“Hapishanelerde açlık grevleri katlanarak süreç boyutlanıyor. Biz de birer haftalık dönüşümlü destek açlık grevlerini gerçekleştirdik. Yaptığımız destek açlık grevlerinden kaynaklı 5275 Sayılı İnfaz Kanunu’nun 40. Maddesi 2. Bendi 9. Fıkrası gereği bana ve Veli Özdemir yoldaşa birer ay etkinlik men cezası verdiler. Bu cezalar tabii böyle kalmıyor; ağırlaştırılmış olduğumuz için 3 saatlik havalandırmamız 1 saate düşürülüyor. 1 aylık cezanın ayrıca 1 ay da gözlem süresi var. Gözlem süresi boyunca da ‘cezalı’ sayıldığın için yine hiçbir şeyden faydalanamıyorsun bu süre boyunca.

Fakat ortaya konulan irade, özgürlük düşü, bu yürüyüş karşısında bunlar hiçbir şeydir elbette. Bu noktanın gelişmesi, kitlelerce daha fazla sahiplenilmesi ihtiyacı olduğu açık…”